Yetkin ne demek edebiyat?
Yetkin ne demek edebiyat?
Bir işi yapacak donanıma ve tecrübeye sahip olan kişilere yetkin denir. ”Yetmek” fiilinden türetilmiş olan bu sözcük, aynı zamanda kemale ermiş, olgun kişiler için kullanılır. Dil devriminden sonra literatüre giren yetkin kelimesi ile yetkili sözcüğü birbirine karıştırılsa da ikisinin anlamı farklıdır.
Yetkin bir şekilde ne demek?
Yetkin bir şekilde ne demek? Gerekli olgunluğa erişmiş, kâmil, mükemmel.
Yetkin ne demek din kültürü?
Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, ergin.
Yetkin Türkçe mi?
(Türkçe) – Gerekli olgunluğa erişmiş olan, ergin. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
Felsefede Yetkin ne demek?
Yetkin kavramının sözlük anlamı gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kamil, mükemmel. Mükemmel, tanrısal bir kusursuzluğu ifade eden, hiçbir açıdan kusuru bulunmayan bir mertebeye işaret eden bir kavram.
Yetiye ne demek?
a. fel. 1. İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, meleke: “Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz.” -A.
Yetkin nedir felsefe?
Kalıplaşmış sözcük ne anlama gelir?
Deyimler, atasözleri ve bazı özlü sözler, kalıplaşmış sözlerdir. Bu cümleler farklı biçimlerde, eş anlamlı sözcüklerle değiştirilerek kullanılamazlar. Söyleyişten ya da söz diziminden kaynaklanan bu anlama “kalıplaşmış anlam” denir.
Yatkındır ne demek?
Yatkın olmak ne demek? Herhangi bir durumda bulunmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Yetişmek, olgunlaşmak.
Tumturaklı anlatım nedir?
(söz ve anlatım için) Anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ama kulağa hoşgelen, gösterişli.
Gerekçe olmak ne demek?
Gerekçe anlamı taşıyan cümleler, bahsedilen bir eylemin gerçekleşme nedenini içeren ifadelerdir. Örneğin, “Akşam toplantıya katılamayacağım; çünkü misafirlerim gelecek.” cümlesinde kişi toplantıya katılmayışına gerekçe olarak misafirlerini göstermiştir.
Formül ne demek TDK?
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı. 2. Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek: “Cevap formülü son derece basit idi.” -F. R.